negatif muhalefetin riskleri
genelde iktidar mağdur durumuna çok nadir düşer..siyaset bilimi literatüründe bu istisnai bir durumdur..ama türkiye'de muhalefetin karakteri sebebiyle ak parti iktidarları 2002'den bu yana hep mağdur durumunda kalmıştır..hem ülke içinde statükoya hem küresel ölçekli statükoya direniyor oluşu bu iktidarı halen mağdur durumunda tutmaktadır..
bu absürt durumun ak partiyi hep iktidarda tutacağı türkiye gerçeğiyle sabittir. ama bunun ülke için barındırdığı çok ağır riskler var..muhalefetin geçen on yedi yıla rağmen psikolojik olarak halen kendini "iktidar" hissediyor oluşu ise demokratik bir zaaf oluşturmakta. bu yerini bilememe durumu hırçınlık düzeyi arttıkça düşmanlığa hatta ülke ve millet düşmanlığına doğru evriliyor..bu büyük risk muhalefeti hep muhalefette tutar doğru ama ülke demokrasisini ciddi şekilde tehdit ediyor..
bu psikoloji ülke içi ve ülke dışı anti demokratik türkiye düşmanlarının ümitlerini dinç tutuyor. bu da sürekli hesap yapmalarına, tuzak kurmalarına, bel altı siyasi oyunlara kapı aralıyor. bu durum türkiye'yi düzeyi yüksek bir savaşın içinde sürekli tutuyor. seçimden önce üç ay sonrası üç ay yoğun demokratik mücadeleden sonra durulması gereken sular bir türlü durulmuyor..
bu ülkeyi ve milleti yorduğu gibi iktidarın çalışmasını da engelleyen bir yoğunluk hali..
peki bu nasıl çözülür..muhalefet nihayetinde muhalefette olduğunu anlaması ve bu psikolojye ancak milleti ikna edip demokratik yollarla iktidar olduktan sonra dahil olması yolu ile olacaktır. bunun için, makul, bu milletin derdine hayallerine geleceğine saygı ve bu alanda plan proje ile yani meşru siyasetle mümkün olacaktır.
bugün chp yönetimi terörün her türlüsü ile dirsek teması sayesinde yerel seçimlerde kazandığı görece zaferleri bu bahsettiğim psikolojiyi daha da pekiştirmek için kullanıyor..yani yerel seçimlerde elde ettikleri kısmi başarı ile çoktan iktidar oldular..bu çok tehlikeli zira gerçekte iktidar olmadıkları ile yüzleşmeleri gerektiğinde bu ağır bir gerçekle yüzleşme oluyor. evet ak parti halen yönetimde ve chp yönetimi halen muhalefette.
bu duruma kendilerini kendileri savuruyorlar. terörle aralarındaki bağın kuvveti attıkça ise meşru siyasetle iktidar ihtimalleri azalıyor..yerel ile genel seçimlerin dinamiklerinin farklı olduğu gerçeğini chp yönetimine anlatacak bir danışmanları yok sanırım..sanırım her dönemin ve seçimin çok farklı dinamikleri olduğu gerçeğini de anlayabilmiş değiller.
dolayısıyla muhalefetin iktidardaymış gibi yapması ak partiye yaramasına rağmen, chp'li seçmenin gerçekle yüzleşmesi sorunlu hale getiriyor.
bu sorunlarda biri genellemeler, toptancılık, olu bitti mantığı ve düz mantık..bir çırpıda saydığım bu mefhumlar bu psikolojiyi alabildiğine büyütürken gerçek ile sahip oldukları bu ruhsal hava çelişiyor..
böyle bir durumda kendi bağımsız politikalarını millete anlatacakları yerde iktidara kin zuhur ediyor..kendilerinde geçip var olan her şeyi yıkmaktan yok etmekten geriye dönmekten bahsediyorlar..düz mantıkları yerel seçimde olanın genel seçimde olacağını salık veriyor..toptan her şey kötü diyerek yapılan her bir şeyi yok sayıyorlar..
bu durum milletin nezninde mahalli düzeyde insan ilişkilerinde karşılaşılan "çekememezlik", "hırs", "gözünü iktidar bürümek", "yıkıcılık" gibi mefhumlarla anlaşılıyor ve nihayetinde negatif bir izlenim bırakıyor..dolayısıyla bu duygu durumu chp ve etrafında kümelenenlerin meşru siyasetle iktidara gelme yollarını kendi elleri ile kapatıyor..bu düşmanlık hamaset gibi kavramlarla tarif edilecek durum ak partiye yarıyor evet ama bunun ülke için büyük riskleri var.
bu ilk başta yorucu bir mücadele demek..ilerleyen aşamalarda içi huzurun negatif etkilenmesi ve siyasi bölünme kamplaşma demek. bu da bu ülke üzerinde hesapları olanların iştahının hiç tükenmemesi demek..yani güvenlik riski..
chp yönetimini bu absürtlüklerden kurtulur mu bilmiyorum..ama psikolojilerinin hem kendileri için hem ülke için oluşturduğu riskler bunlar ve çok ciddi riskler.
bu absürt durumun ak partiyi hep iktidarda tutacağı türkiye gerçeğiyle sabittir. ama bunun ülke için barındırdığı çok ağır riskler var..muhalefetin geçen on yedi yıla rağmen psikolojik olarak halen kendini "iktidar" hissediyor oluşu ise demokratik bir zaaf oluşturmakta. bu yerini bilememe durumu hırçınlık düzeyi arttıkça düşmanlığa hatta ülke ve millet düşmanlığına doğru evriliyor..bu büyük risk muhalefeti hep muhalefette tutar doğru ama ülke demokrasisini ciddi şekilde tehdit ediyor..
bu psikoloji ülke içi ve ülke dışı anti demokratik türkiye düşmanlarının ümitlerini dinç tutuyor. bu da sürekli hesap yapmalarına, tuzak kurmalarına, bel altı siyasi oyunlara kapı aralıyor. bu durum türkiye'yi düzeyi yüksek bir savaşın içinde sürekli tutuyor. seçimden önce üç ay sonrası üç ay yoğun demokratik mücadeleden sonra durulması gereken sular bir türlü durulmuyor..
bu ülkeyi ve milleti yorduğu gibi iktidarın çalışmasını da engelleyen bir yoğunluk hali..
peki bu nasıl çözülür..muhalefet nihayetinde muhalefette olduğunu anlaması ve bu psikolojye ancak milleti ikna edip demokratik yollarla iktidar olduktan sonra dahil olması yolu ile olacaktır. bunun için, makul, bu milletin derdine hayallerine geleceğine saygı ve bu alanda plan proje ile yani meşru siyasetle mümkün olacaktır.
bugün chp yönetimi terörün her türlüsü ile dirsek teması sayesinde yerel seçimlerde kazandığı görece zaferleri bu bahsettiğim psikolojiyi daha da pekiştirmek için kullanıyor..yani yerel seçimlerde elde ettikleri kısmi başarı ile çoktan iktidar oldular..bu çok tehlikeli zira gerçekte iktidar olmadıkları ile yüzleşmeleri gerektiğinde bu ağır bir gerçekle yüzleşme oluyor. evet ak parti halen yönetimde ve chp yönetimi halen muhalefette.
bu duruma kendilerini kendileri savuruyorlar. terörle aralarındaki bağın kuvveti attıkça ise meşru siyasetle iktidar ihtimalleri azalıyor..yerel ile genel seçimlerin dinamiklerinin farklı olduğu gerçeğini chp yönetimine anlatacak bir danışmanları yok sanırım..sanırım her dönemin ve seçimin çok farklı dinamikleri olduğu gerçeğini de anlayabilmiş değiller.
dolayısıyla muhalefetin iktidardaymış gibi yapması ak partiye yaramasına rağmen, chp'li seçmenin gerçekle yüzleşmesi sorunlu hale getiriyor.
bu sorunlarda biri genellemeler, toptancılık, olu bitti mantığı ve düz mantık..bir çırpıda saydığım bu mefhumlar bu psikolojiyi alabildiğine büyütürken gerçek ile sahip oldukları bu ruhsal hava çelişiyor..
böyle bir durumda kendi bağımsız politikalarını millete anlatacakları yerde iktidara kin zuhur ediyor..kendilerinde geçip var olan her şeyi yıkmaktan yok etmekten geriye dönmekten bahsediyorlar..düz mantıkları yerel seçimde olanın genel seçimde olacağını salık veriyor..toptan her şey kötü diyerek yapılan her bir şeyi yok sayıyorlar..
bu durum milletin nezninde mahalli düzeyde insan ilişkilerinde karşılaşılan "çekememezlik", "hırs", "gözünü iktidar bürümek", "yıkıcılık" gibi mefhumlarla anlaşılıyor ve nihayetinde negatif bir izlenim bırakıyor..dolayısıyla bu duygu durumu chp ve etrafında kümelenenlerin meşru siyasetle iktidara gelme yollarını kendi elleri ile kapatıyor..bu düşmanlık hamaset gibi kavramlarla tarif edilecek durum ak partiye yarıyor evet ama bunun ülke için büyük riskleri var.
bu ilk başta yorucu bir mücadele demek..ilerleyen aşamalarda içi huzurun negatif etkilenmesi ve siyasi bölünme kamplaşma demek. bu da bu ülke üzerinde hesapları olanların iştahının hiç tükenmemesi demek..yani güvenlik riski..
chp yönetimini bu absürtlüklerden kurtulur mu bilmiyorum..ama psikolojilerinin hem kendileri için hem ülke için oluşturduğu riskler bunlar ve çok ciddi riskler.
Yorumlar
Yorum Gönder