Atlatılamayan Travma: Osmanlı'nın Çöküşü

bir imparatorluğun çöküşü dünyada bir travmaya sebep olabilir mi..evet!. hemde henüz atlatılabilmiş bir travma değil Osmanlı'nın çöküşü..

peki Osmanlı neyi sağlıyordu da çöküşünde bir travma ortaya çıktı bakmak lazım. zira Osmanlı ile oluşan statükonun en temel yapısı adalet..akabinde dini hiçbir zorbalığın yaşanmaması ve her din mensubunun Osmanlı-Selçuklu topraklarında bir ve beraber yaşayabilmiş olmasıdır..yönetim anlayışı fetholunan yerlere vali ve kadı atamak gibi küçük nüanslardan oluşmaktadır..yerel dinamikler kültürler korunmuştur. vergi oranı çok düşük olmakla savaş zamanı destek vaadi yönetilen bölgelerin temel siyasi antlaşmalarında öne çıkmakta..yani şu anda dünyada siyasi, insani, kültürel, bir standart oluşturmaya çalışan Avrupa ve Amerika'nın yapmaya çalıştığı, en azından teoride söylemde öne çıkan ne varsa, Osmanlı onların hepsini alası ile Selçuklu'yu da sayarsak bin yıl uygulamıştır.

tabi bu uygulamanın ortadan kalkması ve yerine pratikte bir türlü gerçekleşmeyen bir takım "felsefeler" çıkması travmanın asıl sebebidir.

zira her medeniyet doğar gelişir ve tarihten geri çekilir. bunda şaşacak bir şey olmadığı gibi bu doğal da bir şeydir. Osmanlı da baskılar sonucu Selçuklu birikimi ile doğmuş yaşamış ve tarih sahnesinden çeşitli sebeplerle geri çekilmiştir.

ancak yerine gelen şeyin pratikte bir karşılığı olmaması büyük bir hayal kırıklığı ve insani, siyasi ve kültürel alanda büyük bir yıkıma sebep olmuştur.

yok olan diller, baskı altındaki dinler, sömürülen topraklar, soykırımlar, yok olan kültürler, bölünmüş coğrafyalar, kaotik ülkeler, Osmanlı çöküşünden sonra büyük travma yaşamıştır.

peki bu tamir edilebilir mi..bu tamiri yapmaya mecburuz ve bunu yolu teoride var olan insan hakları, özgürlükler, siyasi bağımsızlık, egemenlik hakları, dini özgürlükler ve kültürel özgürlükler pratikte bir şeyler ifade etmeye başladığında Osmanlı'nın çöküşü ile gerçekleşen travma tamir olunmaya başlayacaktır.

bunun için en başta çözümün Osmanlı'yı bin bir yolla çöküşe zorlayan Avrupa ve Amerika'dan gelmek zorunda olduğunu belirtmek lazım. yani Avrupa ve Amerika teoride ortaya koyduğu güzellikleri pratikte hayata geçirmek ya da bunların hayata geçmesini engellememek zorunda.

aksi halde dünya kendine yeni bir statüko, bu saydıklarımıza saygılı ve samimi bir ülke yada ülkeler grubunu öne çıkaracak, Avrupa ve Amerika tarih sahnesine çıktığı son üç yüzyıl sonra gerisin geri tarih sahnesinden berbat bir sicille ayrılacaktır..

bunun olması kaçınılmazdır zira insan bu travma ile baş etmeyi zamanla öğrendiği gibi bundan kurtulmanın yollarını da zamanla öğrenir, öğrenmiştir. bu tecrübe eğer batı medeniyeti teoriyi pratiğe aktaramaz ise insanlık rolü başka medeniyetlere ülke veya ülke grubuna tevdi edecektir.

tarih, siyasi tarih ve medeniyetler tarihi bunun örnekleri ile doludur. vesselam. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar